В
Все
М
Математика
О
ОБЖ
У
Українська мова
Д
Другие предметы
Х
Химия
М
Музыка
Н
Немецкий язык
Б
Беларуская мова
Э
Экономика
Ф
Физика
Б
Биология
О
Окружающий мир
Р
Русский язык
У
Українська література
Ф
Французский язык
П
Психология
А
Алгебра
О
Обществознание
М
МХК
В
Видео-ответы
Г
География
П
Право
Г
Геометрия
А
Английский язык
И
Информатика
Қ
Қазақ тiлi
Л
Литература
И
История
Krst263
Krst263
10.11.2022 16:06 •  История

Промышленность республики и сельхоз фронту тассротрасли продукция объемы поставок

Показать ответ
Ответ:
Малинка1232
Малинка1232
02.03.2022 02:49

Мануфактуры, на которых крепостные крестьяне отрабатывали барщину, назывались - Вотчинные мануфактуры .

Вотчинные мануфактуры - промышленность, основанная на принудительном труде крестьян вотчины или поместья. На них трудились крепостные крестьяне, отрабатывавшие барщину. Такие винокуренные, текстильные и др. предприятия имели очень низкую производительность труда, развивались очень медленно, но все же были выгодны благодаря бесплатному труду крепостных. Положение работников этих мануфактур было крайне тяжелым.

Первоначально поместье удовлетворялось продукцией вотчинного ремесла. Дворовые люди изготовляли холст, полотно, сукно, оружие, подковы, сошники и т. д.

Дворяне создавали крупные предприятия мануфактурного типа, на которых крепостные крестьяне отрабатывали барщину, превращались в постоянных «работных людей» или «фабришников» (как называли их в России XVIII в.) , получали продовольствие или «кормовые деньги» .

Дворяне чаще всего создавали винокурни, полотняные и суконные предприятия, поташные заводы, шелковые мануфактуры. Со 2‑й пол. XVIII в. дворянское предпринимательство получило в России большой размах. Первоначально многие мануфактуры ориентировались «на домашний обиход» , обслуживание барского двора. Но затем они стали расширять производство на рынок, прикупать сырье, приобретать на рынке инструменты и вс материалы, сбывать часть своей продукции.

0,0(0 оценок)
Ответ:
Настюнькаz
Настюнькаz
02.03.2022 02:49

Объяснение:

BETAM, Türkiye ekonomisinde büyüme döngüleri ve toplam faktör verimliliği 1980-2018 araştırmasına göre, Türkiye de toplam faktör verimliliği giderek düşüyor. 1980-1989 yılları arasında ortalama toplam faktör verimliliği yüzde 2,2 iken, 2003-2013 yılları arasında yüzde 1,2 oldu. 2014-2018 yılları arasında da yüzde 0,4 e geriledi.

YILLAR ORTALAMA TOPLAM

FAKTÖR VERİMLİLİĞİ

1980-1989 2,2

2003-2013 1,2

2014-2018 0,4

Kaynak: BETAM

Toplam faktör verimliliği (TFV) üretimdeki artışın emek ve sermaye artışı ile açıklanamayan kısmıdır. Toplam faktör verimliliği ve teknolojik gelişme GSYH'da büyümenin itici gücü olarak kabul edilir. Uzun dönemde ekonomik büyümenin ve gelişmenin ardındaki temel dinamik verimlilik artışlarıdır.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP)'nın AB ve Türkiye tarafından finanse edilen bir teknik projesinde de, "Toplam faktör verimliliği Türkiye'nin ekonomik büyüme performansına katkısı kısıtlı kalmakta ve inişli çıkışlı bir seyir izlemektedir. Yakın dönemde (2012-2017) yüzde 5,8'lik büyümenin sadece 0,8 puanı toplam faktör verimliliği (TFV) artışlarından kaynaklanmıştır. Türkiye'de TFV artışlarının sınır olması büyümenin sürdürülebilirliği açısından dezavantaj oluşturmaktadır.'' deniliyor.

Dünya; GSYH'da büyüme ve halkın refahının artması için verimlilik artışı ve teknolojik gelişmelerle ilgili projelere öncelik veriyor. Bu konular bizim ekonomi yönetiminin aklına bile gelmiyor. Üniversitelerde de yeterli araştırma yapılmıyor.

Türkiye de toplam faktör verimliliği neden düşüktür ve nasıl artırmak gerekir?

1. Dışa bağımlı üretim yapısı olduğu için entegre yatırım yapılmıyor. Kendi ipliğini üreten dokuma fabrikası olursa, maliyetler düşer işgücü ve sermaye verimliliği artar. Bunun için üretimde ithal girdi payını azaltmalıyız. İthal girdi yerine ikame yatırımları desteklemeliyiz. Gerekirse Devletinde geçici olarak piyasaya girmesi gerekir.

2. Gelir dağılımı bozuk. Yüksek gelir gurupları ile düşük gelir gurupları arasında fark fazladır. Bu nedenle ikili piyasa yapısı oluştu. 500 liraya ve 5000 liraya ceket var. Firmalar lüks mal üreterek daha yüksek kar elde edebilmektedir. Bu durumda da kapasite kullanım oranı da düşük kalıyor. Söz gelimi Türkiye de imalat sanayiinde kapasite kullanım oranı yüzde 75 dolayındadır.

3. Türkiye de yeni teknolojik yatırımlar yetersizdir. Hatta son yıllarda hukuki ve demokratik altyapı bozulduğu için hiç yapılmıyor. Oysaki yeni teknolojiler, sermaye ve emek verimliliğini artırır.

4. Üretimde nitelikli işgücü düşüktür. Çünkü eğitimde işgücü planlaması yoktur. Eğitime din motifi hakimdir. Dahası olanlar da beyin göçü ile dışarıya gidiyor.

0,0(0 оценок)
Популярные вопросы: История
Полный доступ
Позволит учиться лучше и быстрее. Неограниченный доступ к базе и ответам от экспертов и ai-bota Оформи подписку
logo
Начни делиться знаниями
Вход Регистрация
Что ты хочешь узнать?
Спроси ai-бота